Rus edebiyatındaki en ünlü ve büyük isimlerden, Raskolnikov’u yazan roman dahisi Dostoyevski’nin en sevilen alıntılarını sizler için derledik. Siz de kitaplarındaki beğendiğiniz kısımları ve alıntıları yorumlar da bizimle paylaşabilirsiniz.
İnsancıklar:
-“Ölümün ne gün ne de saat bildiğini düşünmek çok hüzünlü… Hiç yoktan ölüveriyor insan…”
-Neden kaderiniz bu kadar kötü? Neden başkaları hiç beklenmedik bir şekilde mutluluğa ulaşırken, iyi insanlar mutsuz yaşamaya mahkûm ediliyorlar?
Suç ve Ceza:
-“ Hastalığının üstüne bir de topal ya da kambur olsaydı, sanırım onu daha da severdim… “
-” Her şey insanın elindedir, insan salt korkaklık yüzünden ne fırsatlar kaçırıyor. Bu artık tartışmasız bir belittir.”
-Yani, beni yanlış anlamayın, insan sevdiği bir kızla evlenmesin demek istemiyorum, ama ona sonsuz kilitler vurmasın. Kadın isterse gidebileceğini hissetsin. O zaman bütün ilişkiler daha başarılı olur.
-Sonra herkesin akıllı olmasını beklemenin çok uzun süreceğini anladım, Sonya. Bir de insanların değişmeyeceğini, onları değiştirebilecek kimsenin bulunmadığını ve bunun için çaba göstermeye değmeyeceğini.
Yeraltından Notlar:
-Yok Liza, insan önce kendisi yaşamayı öğrenmeli, ondan sonra başkalarını kınamaya kalkışmalıdır!
-Ah, baylar, olay gelip listeye, aritmetiğe dayandıysa, gündemde olan yalnızca iki kere iki olacaksa, özgürlük neresinde bunun? Benim iradem dışında da iki kere iki dört edeceğine göre… İrade dediğimiz bu mudur yani!
-Mutlulukların ortasında bile hüzün vardır. Hüzün her yerde olur.
-Kim olursa olsun, insan daima, her yerde akılla çıkarın buyurduğu gibi değil, canının istediği gibi hareket etmeyi sever.
Öteki:
-Kahramanımız daha önce ölmemiş olsaydı bu bakışlar onu kesin öldürürdü…
Kumarbaz:
-Ve şimdi kendi kendime bir daha sordum: ” Ona aşık mıyım?” Ve yine cevap veremedim , daha doğrusu, belki de yüzüncü defa, kendime, ondan nefret ettiğimi söyledim.
Budala:
-İnsan geri dönememek için kimi zaman geçtiği köprüyü bile yakar!
-Param olduğunda, benim de son derece orijinal biri olduğumu göreceksiniz. Paranın en bayağı, en iğrenç yanı insana yetenek bile verebilmesidir. Dünya batana kadar da vermeye devam edecektir.
-Emin olun, Kristof Kolomb Amerika’yı keşttikten sonra degil, keşfetmek üzereyken mutluydu.